İspanya Domates Festivali'nin tarihi, 1944 - 45 yıllarına dayanıyor. Tam olarak nasıl ortaya çıktığı bilinmese de en olası olarak tahmin edilen hikâye şöyle: 1945 yılında Ağustos ayının son çarşambası kutlanan bir festivalde, bir geçit töreni esnasında festivale katılmamış olan gençlerin, festivalde görev alan gençleri ittirip kaktırması sonucunda gençlerden biri yere düşer. Sinirlenen genç, etrafında kiler ile kavga etmeye başlar ve bu olay, büyüyerek bir sokak kavgasına dönüşür. Kavgaya tutuşan gençler, burada bulunan bir manavın domateslerini birbirlerine atmaya başlar. Polis gelip kavgayı durdurana kadar domates savaşı devam eder ve polis, olayın sorumlularından esnafın gördüğü zararları karşılamalarını ister.
Ertesi yıl, yine Ağustos gelip çattığında insanlar bu olayı hatırlar ve herkes evinden domatesler getirerek bir domates savaşı başlatmaya hazırlanır. Başlatılıp heyecanla devam eden bu olay, yine polis tarafından durdurulur. Gelecek yıllarda da bu tutumlarını yılmadan sürdüren Buñol kasabası sakinleri, domates savaşını gayriresmî bir festivale dönüştürürler.
Domates savaşı günü gelip çattığında ve saatler sabah 10.00'u gösterdiğinde, Plaza del Pueblo'ya domates dolu kamyonlar yanaşır. Domateslerin, kamyonların içinde adeta sabırsızlıkla beklemekte olduğu domates savaşının başlaması için ise ilginç bir seremoni gerçekleştirilir: iki katlı bir bina uzunluğunda, yağ ile kaplanmış tahta bir sırığın üzerinde, ona ulaşana hediye edilecek bir domuz eti parçası bulunur ve birisi bu ete ulaştığında domates savaşı başlar. Savaşın başladığını anlamak için ise su tanklarının atışını görmeniz yeterli. Herkesin genellikle tek başına mücadele ettiği domates savaşı, bir saat sürer ve su topları yeniden ateş aldığında savaş biter. Bu andan sonra domates fırlatmak yasaktır. Ve bu noktadan sonra savaşa katılanların ve tabii ki sokakların temizlenmesi gereği ortaya çıkar. Katılımcılar genellikle Buñol Nehri kenarındaki duş alanlarında temizlenirler. Eğer şanslıysanız bazı ev sahipleri bu konuda size yardım edecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder